|
Abstract
|
OBJECTIVES: In our study, we aimed to determine the factors that affect the management and prognosis of the cases by using demographic characteristics, clinical and biochemical parameters in the admissions to the Emergency Department(ED) with drowning.
Method: In this retrospective study, the demographic characteristics, the admission dates, the Glasgow coma scores (GCS), blood sodium and potassium levels, blood gas analysis, the feature of water in which drowning occurred, death, discharge, admission decisions of adult and pediatric patients admitting with submersion/drowning to the ED between January 2011 and December 2012 were recorded on patients' files. Clinical status of the patients was classified by using simple scoring system of Szpilman. The results were statistically analyzed.
Results: Drowning/submersion were mostly seen in men (61%), under 15 years of age (56,1%), in hot weather (87,8%) and in fresh water (70,7%). Four patients died, and all of the patients who died were under 15 years of age. Drowning and/or submersion in fresh and/or salt water did not cause a statistically significant change in the levels of blood electrolyte. Along with the clinical classification made according to Szpilman scoring system, GCS and blood pH levels were statistically significant according to prognostic point of view.
Conclusion: Raising awareness of people at-risk age groups by using education and visual/written media, taking adequate security measures in open waters and being more careful especially in summer months will reduce the deaths. In determining the prognosis of patients, GCS, physical examination and blood pH can be used. New studies are needed in order to develop a detailed new scoring system in which all the parameters affecting the morbidite/mortality can be used together.
===
Giriş: Çalışmamızda; acil servise boğulma başvurularında; demografik özellikleri, klinik ve biyokimyasal parametreleri kullanarak; vakaların yönetimini ve prognozunu etkileyecek faktörleri belirlemeyi amaçladık.
Metot: Retrospektif olarak yapılan bu çalışmada acil servise Ocak 2011 ile Aralık 2012 tarihleri arasında suda batma/boğulma şikayeti ile başvuran erişkin ve çocuk hastaların demografik özellikleri, başvuru tarihleri, Glasgow koma skorları(GKS), kan sodyum ve potasyum düzeyleri, kan gazı analizleri, boğulmanın gerçekleştiği suyun özelliği, ölüm, taburculuk, yatış kararları hasta dosyalarından kayıt altına alındı. Hastaların klinik durumları Szpilman'nın basit skorlama sistemi ile sınıflandırıldı. Sonuçlar istatistiksel olarak değerlendirildi.
Bulgular: Boğulma/suda batmalar en fazla erkeklerde (%61), 15 yaş altında (%56,1), sıcak havalarda (%87,8) ve tatlı sularda (%70,7) görüldü. Dört hasta öldü ve ölen hastaların tümü 15 yaş altında idi. Tatlı ve/veya tuzlu suda boğulma ve/veya batma, kan elektrolit düzeylerinde istatistiksel olarak anlamlı değişiklik oluşturmamıştı. Szpilman'ın skorlama sistemine göre yapılan klinik sınıflama ile birlikte, GKS ve kan pH düzeyleri prognostik açıdan istatistiksel olarak anlamlı idi.
Sonuç: Risk altındaki yaş gruplarının eğitim ve görsel/yazılı medya ile bilinçlendirilmesi, açık sularda yeterli güvenlik önlemlerinin alınması, özellikle yaz aylarında daha dikkatli olunması ölümleri azaltacaktır. Hastaların prognozunun belirlenmesinde GKS, fizik muayene bulguları ve kan pH'sı kullanılabilir. Morbidite/mortaliteyi etkileyecek tüm parametrelerin birlikte kullanılabileceği detaylı yeni bir skorlama sistemi geliştirilmesi için yeni çalışmalara ihtiyaç vardır.
Language: tr |