SAFETYLIT WEEKLY UPDATE

We compile citations and summaries of about 400 new articles every week.
RSS Feed

HELP: Tutorials | FAQ
CONTACT US: Contact info

Search Results

Journal Article

Citation

Ozdel K, Ozturk Y, Özyurt G. Turk. J. Child Adol. Mental Health 2021; 28(2): 110-116.

Vernacular Title

Majör Depresif Bozukluk Tanılı Ergenlerde Bilişsel Çarpıtmaların Sağlıklı Kontrollerle Karşılaştırılması

Copyright

(Copyright © 2021, Türkiye Çocuk ve Genç Psikiyatrisi Derneği)

DOI

10.4274/tjcamh.galenos.2020.76476

PMID

unavailable

Abstract

OBJECTIVES:

The aim of this study is to compare the cognitive distortions of adolescents with Major Depressive Disorder (MDD) with healthy controls. In addition, it is aimed to identify the relationship between the anxiety disorder comorbidity and cognitive distortions in adolescents with MDD.
Materials and Methods:

The study was designed as a cross-sectional study and was conducted between March 2017 and March 2018 at Katip Çelebi University Faculty of Medicine and Abant İzzet Baysal University Child and Adolescent Psychiatry Department. The diagnoses and comorbid conditions of the adolescents in the MDD group were evaluated using the Affective Disorders and Schizophrenia Interview Schedule for School Age Children - Present and Lifetime Version. The severity of depressive symptoms was evaluated with the Beck Depression Inventory (BDI) Cognitive Distortions Scale (CDC).
Results:

During the study period, 82 individuals with MDD (mean age: 17.00 ± 0.75 years: 52 girls) and 90 healthy controls (mean age: 17.03±0.71 years: 61 girls) were included in the study. In the MDD group, all CDC subscales and total score were statistically significantly higher in comparison to those in healthy controls (p<.05). When the CDC subscales were compared between the groups with and without comorbid anxiety disorder in the MDD group; there were statistically significantly higher values in mind reading (=0.002), catastrophizing (<.001), labelling (p<.001), overgeneralization (p=.001) and total scores (p=.001) in the anxiety comorbidity group. We found a statistically significant correlation between BDI scores and all subscales of CDC. It was found that "labeling" in interpersonal domain and "personalization" in the personal achievement domain were the features that predicted BDI score.
Conclusion:

In our study, it was found that cognitive distortions were higher in adolescents with MDD, especially in those with comorbid anxiety disorder. Our findings emphasize the need to address cognitive distortions in MDD treatment.

===

Majör depresif bozukluk (MDB), dünya çapında en yaygın psikopatolojilerden biridir ve tahmini yaygınlık toplum örnekleminde %2,0-%4,0 ve birinci basamakta %6,0-%8,0 oranında bulunmuştur.1 MDB, önemli oranda morbidite ve mortalite ile ilişkilidir ve ergenlik, MDB başlangıcı için çok kritik bir dönemdir.2 MDB tanısı ve eşik altı semptomları yaşla birlikte artmaktadır. Okul öncesi, okul çağı ve ergenlik döneminde MDB prevalansı sırasıyla %.0, %3,0 ve %20,0 olarak tespit edilmiştir.3

Gençlerde depresyon gelişimini etkileyen biyolojik, bilişsel, gelişimsel ve ilişkisel faktörler ileri sürülmüştür.4 Beck ve ark.5 bilişsel teorisi, depresyonun psikososyal açıklamaları içerisinde kanıt değeri en yüksek olan modellerden birini temsil eder. Bilişsel kuram temelde, bireylerin duygusal ve davranışsal tepkilerinin inançlar ve düşünce sistemleri gibi altta yatan bilişsel yapılardan etkilendiklerini ve bu yapıların işlevsel olmayan duygu ve davranışsal tepkilerin sürmesine neden olduğunu ileri sürer.6,7 Bireylerin olaylara verdikleri duygusal tepkiler bilginin işlendiği mekanizmalardan etkilendiğinden, olumsuz yanlı bilişsel süreçler uyumsuz duygusal ve davranışsal sonuçlara yol açabilmektedir.8

Araştırmalar, depresyon tanılı bireylerin bilişsel kaynaklarının çoğunu kendi hataları ve depresif ruh halleri hakkındaki bilgileri veya yapmaları gereken görev için önemsiz bilgileri işlemeye ayırdıklarını ve bunun da onların bilişsel bir görevi düzgün bir şekilde yerine getirememesine neden olduğunu göstermiştir.9 Ayrıca olumsuz düşünme, depresyonun ayırt edici özelliği olarak kabul edilmektedir10 ve majör depresif bozukluğun tanı ölçütleri arasındadır.3 Beck ve ark.5 tanımladığı depresyonun bilişsel modelinde, erken yaşamdaki olumsuz olaylar, genetik faktörlerle birlikte, depresyonu sürdüren bilişsel üçlü, şemalar ve bilişsel çarpıtmalar olarak tanımlanan karakteristik bilişsel yapılara katkıda bulunur.

Bilişsel çarpıtmalar, bir olayın yanlış yorumlanmasına neden olacak şekilde işlev gören düşünce özellikleri olarak tanımlanabilir.11 Düşünce hataları ismiyle de anılan bu kavram bireyin düşünce üretim süreçlerinde tekrarlayan yanlılık desenini (pattern) tanımlamak için kullanılır. İlk olarak Beck ve ark.5 tarafından tanımlanan bilişsel çarpıtmalar, Burns12 tarafından genişletilmiş ve depresyonla ilişkili olabilecek 10 yaygın bilişsel çarpıtma tanımlanmıştır. Bunlar arasında felaketleştirme, kişiselleştirme, zihinsel filtreleme, zihin okuma, ya hep ya hiç tarzı düşünme, aşırı genelleme, duygusal akıl yürütme, meli-malı ifadeleri, etiketleme ve olumlu olanı en aza indirme ya da yok sayma yer alır. Bilişsel çarpıtmalar, bireyin temel inançlarının iki temel alanıyla ilgili durumlarda ortaya çıkma eğilimindedir. Bu iki alandan ilki daha çok diğerleriyle olan ilişkiler ve bağlanmayla ilgili olan kişiler arası alan, diğeri ise kişinin hayatta kalmasıyla ilgili olan kişisel başarı alanıdır.11,13 Literatürde ergen depresyonundaki bilişsel çarpıtmaları değerlendiren az sayıda çalışma bulunmaktadır. Depresif yetişkinlerin bilişsel çarpıtmalar açısından klinik olmayan bir örneklemle karşılaştırıldığı bir çalışmada, depresyonu olan yetişkinlerin hem kişilerarası hem de kişisel başarı alanında klinik olmayan bilişsel çarpıtma örneklemine göre daha fazla zorluk yaşadıkları bulunmuştur


Language: tr

NEW SEARCH


All SafetyLit records are available for automatic download to Zotero & Mendeley
Print